Fiziksel Eylemler Analiz Merkezi & Tiyatro Laboratuvarı

Fundraising campaign by Nur Baba
  • US$0.00
    Donated So Far

The campaign owner has stopped the page from accepting further donations. Please contact them if you'd still like to donate

Help this ongoing fundraising campaign by making a donation and spreading the word.
Show more
Show less

Oyunculuk sanatı, çeşitli disiplinleri kendi çatısı altına toplar. Tiyatroyu psikolojiden, müzikten veya resimden ayıramayız.

İnsan davranışı psiko-fiziksel bir süreçtir. Sinir bağlarının fiziksel olanla psikolojik olanı birbirine bağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Davranış psikolojisi üzerine çalışmalarıyla tanınan Fransız Psikolog Theodule Ribot, herhangi bir duygunun fiziksel sonuçlar doğurmaksızın var olmayacağını; biçimlendirilmemiş veya bedenselleşmemiş bir duygunun yok sayılacağını belirtmiştir. Duygunun her nüansı belirli bir fiziksel eylemle bağlantılıdır. Beden ile bilinç – veya beden, zihin ve duygular – tek bir bütündür. Bilinci oluşturan her şey, kişinin fiziksel varlığından kaynaklanır. Beden olmaksızın bir bilincin var olamayacağı, insanın temel gerçekliğidir. Leonardo Da Vinci, “Ruh, bedenle yaşamak ister çünkü beden olmadan ruh ne hissedebilir, ne de eyleyebilir,” demiştir. Tiyatro, bütündür ve insan yaşamında bulunan her konu tiyatroyu besleyen bir madendir. Bir oyuncu, gerektiğinde tüm yetileri kendinde toplamaya hazır olmalıdır.

Ülkemiz, çalışmalarını bağımsız bir şekilde yürütebilecek, yalnızca oyuncuya ve oyuncunun gelişimine adanmış, bilimsel çalışmalarla desteklenen ve oyuncunun yaratıcı kaynaklarından en önemlisi olan bedensel devinimlerinin araştırılabileceği bir laboratuvara ihtiyaç duymaktadır.

Bu laboratuvar oyuncunun, oyunculuğun özüne odaklanmalıdır. Fiziksel eylemler üzerine deneysel yaklaşımların üretilebileceği bir merkez haline getirilmelidir.


Neler Araştırılabilir?



  • Beden & Zihin Arasındaki Bağ
  • Bedensel Devinimlerin Oyuncunun Zihnine Etkileri
  • Yaratıcı Kaynağa Giden Yollar & Bu Yolların Somutlaştırılması
  • Kas Gruplarının Uyarılması ve Bu Uyarılma Sonucunda Alınan Duygusal Tepkiler
  • Eylem Kavramı ve Eylemlerin Altında Yatan Psiko- Fiziksel Süreçler
  • Yeni Bir Sahne Etiği Yaratımı
  • Tiyatro Sanatına Kazandırılacak Yeni Yollar
  • Psikolojik Süreçler İle Fiziksel Oyunculuk
  • Çeşitli Disiplinlerle Birleşen Tiyatro
Kasım Tiyatrosu olarak böyle bir yapının oluşturulması yolunu açmak istiyoruz.
Araştırma ve yapılandırma konusunda tüm ekibimizle birlikte çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.


Görüldüğü üzere laboratuvar tamamıyla oyunculuk ve tiyatro sanatı için bilimsel araştırmalar gerçekleştirecektir.Türkiye için bu yapılanma nezdimizde kültürel bakımdan gereklidir. Türkiye sınırları içerisinde tiyatro oldukça pasif bir yerdedir ve sanat severlerin alternatifi bulunmamaktadır. Laboratuvar sahnesi bu alternatifi yaratmayı istemektedir. Aynı zamanda 6 aylık periyotlar ile verilecek eğitimler ile Türkiye sınırları içerisinde eğitim gören üniversite ve lise öğrencileri kendilerini sanatsal ve kültürel olarak besleyebilecektir. Bu araştırmalar yapılırken objektif yaklaşımlar ve tutumlar baz alınacaktır. Araştırmalar ve tiyatro laboratuvarı duyuldukça ülkenin sanat alanındaki yetkinliği de artacaktır.

PROJE HEDEFLERİ:

Laboratuvar, sanat içinde daha önce denenmemiş ürünler ve bulunmamış yeni bulgular üretecektir. Süreç içerisinde yapılan araştırmalar ile tiyatro sanatına ve oyunculuğa yeni bir nefes kazandırılacaktır. Aynı zamanda sanat severler için de kendini geliştirebilecekleri, farklı yaklaşımları seyredebilecekleri bir alan yaratacaktır.

Bilimin ve psikolojinin ışığında oyunculuk sanatı, sanatçı ve oyuncu bazlı inceleneceği için topluma yeni sanatçılar kazandırılabilecektir.

Klasik (İtalyan) sahne mantığı yerine daha farklı sahneleme yöntemleri ve etikleri tanıtılacaktır. Seyirciler tiyatro sanatının özünü daha verimli hissedebilecektir.

Süreç içerisinde binlerce seyirci, binlerce oyuncu ve yine binlerce sanatçı verim elde edebilecektir.


NEDEN TERCİH EDİLECEK?

Çağımıza baktığımızda teknolojinin ve bilimin ilerlediğini görürüz. Tiyatro ise yaşamın kendisini konu aldığından, bu gelişmeler ışığında ilerlemektedir. Yerleşik yapılara göz attığımızda ise artık beklenen deneyselliğin ne yazık ki karşılanamadığını görüyoruz. Deneysellik olmadığı için de yeni ürünler çıkartılamamaktadır. Son dönemlerde oyunculuk sanatına yönelik hiçbir kuram üretilememiştir. Yeni yollar arayan oyuncular ve seyirciler sayıca fazla da olsa, bu istekleri karşılayabilecek bir yapıyı karşılarında görememektedirler. Bazı Avrupa ülkelerinde bu laboratuvara benzer yapılar bulunsa da tam olarak bu nitelikleri bağımsız bir şekilde inceleyebilecek bir yapıdan söz edemiyoruz. Araştırmalar daha çok üniversite bünyelerinde yapılmaktadır. Türkiye sınırları içerisinde oyunculuk sanatını öğrenmek isteyen herkesin ulaşabileceği bu laboratuvar, oyunculuk alanında üreteceği bilimsel yaklaşımlar ile öncü olacaktır. Sanat severler yeni tatlar elde edecektir.


NEDEN FONLANMASI GEREKİR?

Laboratuvar, oyunculuğun özüne odaklanmayı amaçladığından doğa ile ne kadar yakın olursa verimliliği de o denli artacaktır. Doğa ile iç içe olan öğrenciler, çağımızın getirdiği koşturmacadan uzaklaşacağı için daha verimli öğrenebilecektir.

Ayrıca laboratuvar geniş bir yapıya da ihtiyaç duymaktadır. Öğrencilerin kullanabileceği bir sahneye, kulise, fuayeye, banyoya, seyirci koltuklarına, yapılacak deneysel sahnelemer için ayrıca tasarlanan farklı sahne biçimlerine, ışık ve ses odasına, ses yalıtımlı bir odaya, tartışmaların ve araştırmaların yapılacağı masa başı alanlara ve çeşitli bilimsel araştırmaların gerçekleştirileceği ekipmanlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Liste hali aşağıda belirtildiği gibidir:

  • Par, profil, genel ve lokal ışık çeşitleri
  • Amfilatörler ve kontrol mekanizmaları
  • Bir klasik sahne ve iki deneysel sahne
  • Fuaye
  • Ses ve ışık kontrol odası
  • Seyirci koltukları
  • Kütüphane
  • Kuramsal araştırmaların gerçekleşeceği odalar
  • Müzik odası

Kasım Tiyatrosu Ekibi

Yerleşik akademik düzenin tekilliğine, kalıpsal yaklaşımına; tiyatro kurumlarının özgünlükten ve toplumu bilinçlendirmekten daha çok parasal kaygıyı ön planda tutuşuna; yaşadığımız dönemin bu gibi istenmeyen yapılarına karşı Kasım Tiyatrosu’nu kurma fikrini edindik.

“Başarının ardında doğru bir aile ve emek vardır.”

Doğuştan yeteneği savunmayan, bireyin kendi gelişiminde emeğin ön planda olduğu ve azim gerektiren bir eğitim sistemini öğrencilerimize aktarıyoruz. Değişim gücünün kendi ellerinde olduğunu öğretmek istiyoruz. Bu yüzden “Emek, bütün olguların üzerindedir” diyoruz. Bünyemizdeki eğitmenlerimiz de bunu esas alarak emek göstermektedir.

Sanatçılar, bilim insanları ve düşünürler ellerindeki ateşi tekrar insanlığa kazandırmalıdır. Bizler bu düşünceyi benimseyerek adımlarımızı somutlaştırmaya başladık.

Böyle bir aileyi ve bu düşünceyi yaşatabilecek bir yapıyı yaratmak, yıllar önce sadece bir fikirdi. Günler devrildikçe hem aklımızdaki hem de ruhumuzdaki bu düşünce somutlaşmaya başladı. Neyi nasıl yapardık veya nerede olurdu, bu konular hakkında ufacık bir fikrimiz yoktu. İstediğimiz, sanatın ve düşüncenin özgürce yaşayabileceği bir yer ve o yeri yeşertecek bir aile yaratmaktı. O yer, doğru bilgi arayışında olan herkesin bir sığınağı olmalıydı.

Kuracağımız bu yapının içinde çağımızın üzerine çöken tembelliğe ve sıradanlığa yer vermemeliydik. Doğruyu aramak, sanatın gücünü kucaklamak ve sanatı tekrar hak ettiği kendi yerine taşımak istememiz; işte bütün bunlar bizleri besleyen, kendimize atfettiğimiz görevler olmalıydı. Bütün bu düşüncelerle beraber yola çıktık.

18 Kasım günü maceramızın ilk adımı atılmış oldu. Bizlere kapısını açan bir sahnede çalışmalarımıza başladık.

Başlangıç aşamasında yalnızca iki kişiydik, fikrimiz hayat kazanmaya başlayınca etrafımızı öğrenme açlığı çeken güzel insanlar sardı. Yoğun emekle, terle ve azimle beraber gün geçtikçe ailemiz büyüdü. Ailemiz büyüdükçe güç kazandık. Güç kazandıkça bir adım daha atma cesaretini gösterdik. İlk günlerde çalışmalarımızı, kiraladığımız ve bizlere kapısını açan sahnelerde sürdürdük. Güzeldi ve verimliydi, fakat artık kendimize ait bir sahneye ihtiyaç duyuyorduk. Ağacımızın boyu uzuyordu ve bizi eskiden besleyebilen toprak artık yetersiz gelmeye başlamıştı. Bir büyük adım daha atmamız gerektiğini hissediyorduk. İhtiyacımız vardı, içimiz içimize sığmıyordu.

10 Ocak günü, kuruluş günümüzden 53 gün sonra iki katlı bir binanın ikinci katının anahtarını teslim aldık. Büyük bir başarıydı, hayallerimiz somutlaşmıştı ve artık evimiz diyebileceğimiz verimli bir sahnemiz vardı.

Dört duvar, nereden bakarsak bakalım bir insana soğuk gelebilir, fakat önemli olan o duvarlar arasına sığdırdıklarımızdır. Bizler, bize ait olan bu duvarlar içine bir dünyayı sığdırdık. Çağlar boyunca adını tiyatro dalında tarihe kazandırmış bütün ekol sahiplerinin fikirlerini harmanlayıp katılım gösteren öğrencilere savunduğumuz doğal oyunculuk kapsamında bilgileri aktarıyoruz. J.Grotowski’nin bedensel anlatım süreçlerinden, K.S.Stanislavski’nin yöntemine; Meisner metotsal çalışmalarından, Michael Chekhov yaklaşımına kadar bütün fikirleri anlatıyoruz. Tüm bu çalışmaları yürütürken herkesin benimseyebileceği ve uygulayabileceği yolları tercih ediyoruz. Bedenlerini ve ruhlarını keşfettikleri bütün süreçlerde, öğrenmek isteyen herkesin yanında bulunuyoruz. Sanatın değişim gücünü bireyin farkındalık yaşamına kazandırıp bireyi geliştiriyoruz. Sanatı zincirlerinden kurtarıp özgürleştiriyoruz.

Kasım Tiyatrosu, bünyesinde emeği geçen herkesin söz sahibi olduğu ve yapı taşında bulunduğu alternatif bir sanat akademisidir. Özgür yaratıcılığa ve özgünlüğe açılan bir kapıdır. Maddi ve manevi gücünü bu yapıya emek verenlerden kazanır.

Bireysel çabalar bir ailenin taslağını oluşturabilir, fakat koca bir yapıyı ayakta tutan o yapıya inanç besleyen insanlardır. Ancak yüreği kocaman insanlardan oluşan bir aile, bu yapıyı güçlü tutabilir..

İnsanların tiyatro eğitimi alabileceği, gelip araştırmalarını yapabileceği ve düşüncelerini besleyebileceği bu yeri ailemizle birlikte yaşatıyoruz.




Barış Dinçer - Eğitmen & Kurucu
Nur Baba - Eğitmen & Kurucu

Organizer

Tiyatro Eğitmeni

Tiyatro Eğitmeni

Donors

  • Artur Mumcu
  • Posted On May 11, 2020
  • Merhaba çok kıymetli Gogetfunding üyesi. T.C.Marmara Üniversitesi Doktora tezim dahilinde gerçekleştirdiğim araştırmamda, şimdiye kadar Kitlesel Fonlama proje süreci yaşamış olan herkese ulaşıp anketimi doldurması ricasında bulunuyorum ve sizlere ulaşmak çok zor olduğu için buradan yazmak zorunda kaldım. Kıymetli vaktiniz ve sabrınızı bilime ve Kitlesel Fonlamaya katkı amacıyla sizlerden çok rica ediyorum. Yapılan her anketle hem çalışmama hem de kitlesel fonlama ailesine önemli bir katkıda bulunmuş olacaksınız. Anketi yaparak verdiğiniz destek için şimdiden çok teşekkür ederim. onlineanketler.com/s/6337c99

No updates for this campaign just yet

Followers

0 followers
No Followers Just Yet...
US$0.00
Donated So Far

No more donations are being accepted at this time. Please contact the campaign owner if you would like to discuss further funding opportunities

Help this ongoing fundraising campaign by making a donation and spreading the word.

Not Ready to Donate?

Did you know a 10 second Facebook share raises an average of $25?

Share on Facebook